Dokuz puanlık avantaj eridi, bir proje bitti
Dokuz puan öndeyken altı haftada eriyen bir fark… Amsterdam’ın alışık olmadığı bir çöküş, kulüpte bir dönemi kapattı. Sadece 35 yaşındaki Francesco Farioli, bir sezonun ardından Ajax’tan ayrıldı. Kulüp, PSV Eindhoven’a bir puan farkla şampiyonluğu kaptırdı; son hafta Twente karşısındaki 2-0 galibiyet bile tabloyu çevirmeye yetmedi.
Farioli ayrılığın gerekçesini net koydu: "Yönetimle Ajax’ın geleceği için aynı hedefleri paylaşıyoruz ama bu hedefe nasıl ulaşacağımız konusunda çalışma ve işleyişte farklı bakışlarımız var." Bu cümle, sezonun kırılma anını da işaret ediyor: Ocak ayında kadroya takviye talebi reddedildi. Farioli daha geniş bir rotasyon, farklı profiller ve maç çevirecek ayaklar istedi. Yönetim bütçe dengesini ve kadro içi rekabeti gerekçe göstererek frene bastı.
Sonrası çetin geçti. Ligde son altı maçta tempo düştü, baskı büyüdü, basit hatalar arttı. Ajax topa daha çok sahip oldu ama üçüncü bölgede netlik kayboldu. Öne geçilen anlarda kontrol korunamadı; geriye düşüldüğünde ise oyunu çevirecek enerji ve tazelik eksik kaldı. Farioli’nin planı, yüksek pres ve geriden oyun kurma üzerineydi; bu model geniş ve dengeli bir kadro ister. Ajax’ın derinliği ise bu baskıyı 90 dakikaya ve peş peşe maçlara yaymaya yetmedi.
Yine de tablo tamamen karanlık değil. Geçen sezonu 24 yılın en kötü derecesi olan beşincilikle kapatan bir takım, onunla birlikte Şampiyonlar Ligi biletini aldı. Savrulan bir yapının tekrar bir çerçevesi oldu. İngiliz kaptan Jordan Henderson sahne aldı; altyapıdan Mika Godts ve Jorthy Mokio gibi gençler cesurca sorumluluk aldı. Geçen sezon tartışılan isimlerden Kenneth Taylor ve sağ bek Anton Gaaei yeniden takıma bağlandı, güven kazandı.
Teknik direktör ve yönetim ilişkisi ise sezon ilerledikçe gerildi. Ocak penceresinde iki-üç hedef transfer gerçekleşmedi. Farioli, tempo ve fizik gücü yüksek maçlarda döndürülebilir bir orta saha ile kanat/forvet rotasyonunun şart olduğunu savundu. Yönetim “öncelik sürdürülebilir kadro mühendisliğinde” diyerek yaz planlamasına işaret etti. Son altı haftada yaşanan puan kayıpları bu tartışmanın üstünü bir türlü örtemedi.
Teknik direktör Alex Kroes, ayrılığa dair duygusunu saklamadı; sezonu "çok yoğun, çok şey öğrendiğimiz ve güzel anılar biriktirdiğimiz" bir süreç olarak tarif etti ve Farioli’nin emeğine teşekkür etti. Yönetim cephesinde kırgınlık değil, daha çok "yol ve yöntem" ayrılığı öne çıktı.
Futbol tarafında ne eksikti? Birkaç nokta öne çıkıyor: Rakip yarı sahada kalabalık kuran düşük bloklara karşı ceza sahası içi koşuların sayısı az kaldı. Set hücumunda beklerin çizgi genişliği ve iç koridorda üçüncü koşular yeterince tekrarlanamadı. Geçiş savunmasında ilk pres kırıldığında ikinci dalganın mesafesi uzadı. Bunlar, fikstür sıkıştıkça ve yorgunluk büyüdükçe daha görünür oldu. Teoride doğru olan plan, pratikte kadro genişliği ve maç içi enerji eksikliği yüzünden tökezledi.
Bütün bu karmaşa içinde Farioli’nin Ajax’a bıraktığı bazı izler kalıcı. Oyun çıkışı cesareti geri geldi; stoper-6 numara bağlantısı daha bilinçli kuruldu. Genç oyuncular, baskılı atmosferlerde süre aldı ve karar verme hızları arttı. Bu okul, Ajax kültürünün özünde var ve Farioli o kapıyı açık tuttu. Ancak şampiyonluk yarışında küçük detaylar büyük fark yaratır. PSV’nin son virajdaki kararlılığı, Amsterdam’daki aksaklıkları görünür kıldı.
Ajax şimdi yeni teknik direktör, net transfer planı ve Şampiyonlar Ligi temposuna uygun bir kadro derinliği arayacak. Ocak ayından kalan ders basit: Bitirici hamleler doğru zamanda gelmediğinde, saha içi doğrular da yoruluyor. Yönetimin yaz dönemindeki hamleleri, bu sezonki sarsıntının kalıcı bir hasara mı, yoksa bir yenilenmeye mi evrileceğini belirleyecek.
Porto sayfası: Baskı yüksek, ödül büyük
Farioli’nin yeni adresi çok geçmeden belli oldu. 6 Temmuz 2025’te Porto ile iki yıllık sözleşme imzaladı. Portekiz devleri arasında rekabet sert; Porto geçen sezonu Sporting’in dokuz puan gerisinde, üçüncü sırada bitirdi. Dragão’da “üçüncülük normalleşmez” mottosu vardır; bu koltuk sabır kadar sonuç da ister.
Porto’nun DNA’sı net: yoğun pres, kazanılan ikinci toplar, dikine hızlı geçişler. Aynı zamanda yıldız üretme ve doğru zamanda satış yapma geleneği de güçlü. Bu, Farioli’nin genç oyuncuları parlatan yaklaşımıyla kesişebilir. Oyun kurulumunda üçlüleşen çıkış, geride pas kalitesi ve önde konumlanan beşli hat; Farioli’nin repertuvarı bu ligi okuyabilir. Ama Primeira Liga, Eredivisie’ye göre daha fiziksel ve teması yüksek bir lig. Bu fark, antrenman yükünden oyun planına kadar birçok detayı etkiler.
Porto’nun ondan isteyeceği üç şey şimdiden belli: Avrupa’da yarışmacı kalmak, ligde zirveye dönmek ve kadro değerini artırmak. Bu üç hedef birbirini besleyen ama aynı anda güç isteyen hedefler. Rotasyon akıllıca kurulmazsa, Eylül’den başlayıp bahara uzanan yoğun trafik içinde yorgunluk oyunu törpüler. Farioli’nin Amsterdam’da yaşadığı ocak penceresi kırılmasını da düşünürsek, Porto’da erken planlama ve profil uyumu onun kırmızı çizgisi olacaktır.
Porto için fırsat penceresi de geniş. Kulüp, Güney Amerika pazarında radarını iyi kullanır; doğru yaş profili ve atletizmi yüksek oyuncularla hızlı bir yenilenme sağlayabilir. Farioli, bu oyuncu tipini oyun planına çabuk entegre edebilen bir isim. Antrenman metodunda tekrar, mikro detay ve rol netliği öne çıkar. Bu, Portekiz’de hafta içi–hafta sonu dengesini kurarken işine yarar.
Risk ne? Baskı. Dragão tribünleri, hedefe ilkbaharda yaklaşmayı değil, sezon boyunca yarışın içinde kalmayı ister. Kısa süreli düşüşlerde bile gürültü büyür. Bu yüzden maç içinde “B planı” ve oyunu erken okumak kritik. Set oyununda tıkanan dakikalara hızlı kanat değişimleri, kaleye yakın faul üretimi, duran top servis kalitesi gibi pratik çözümler gerekir. Ajax döneminde bazen ağır işleyen set oyununu, Porto’da daha dikine sekanslarla dengelemesi beklenir.
Bir ayrıntı daha: Ligde büyük üçlü arasında doğrudan maçlar sezonu belirler. Bu karşılaşmalarda maçın ilk 15 dakikasındaki enerji, pres açıları ve ikinci topları toplama oranı, gerisi için ton belirler. Farioli’nin hazırlık döneminde bu anlara özel mikro planlar üretmesi, Porto’nun çabuk ivme yakalamasını sağlar.
Farioli’nin yolculuğu, kısa sürede yüksek sorumluluk içeren iki farklı kulüp kültürünü taşıdı. Ajax’ta vizyon ayrılığıyla noktalanan bir sezon, Şampiyonlar Ligi bileti ve gençlere açılan kapılar bıraktı. Porto’da ise çıta belli: sonuç, stil ve değer üretimi. Futbol takviminde hata payı küçülüyor; doğru zamanda doğru hamle, doğru profille birleştiğinde oyunun ritmi bambaşka akıyor.
Özetle: Ajax’ta kaçan bir şampiyonluk, bitmeyen tartışmalar ve yeni bir başlangıç. Porto’da ise yüksek tavan, yüksek risk ve net hedefler. İki kulüp de önümüzdeki ayları belirleyici bir sınav gibi yaşayacak. Farioli için bu kez yalnızca oyun değil, transfer pencereleri ve iletişim dili de maçın bir parçası olacak.